Yaz günü, yaz dediler yazdım...

İçimde bir hamur mayalanır, kabarır durur,
İmanım şişer, kabarır sıcak bezmeye döner.
Çevirsem şebit olur, çevirmezsem kara şebit.
Sıcak yesem hamur, soğuk yesem diş kesmez.
Tükürsem çıkmaz, çiğnesem boğazdan geçmez. 

Gece 03:00  Silifke bakanlıklar kapızlı.

Rüzgarlı ve yağmurlu havalarda burada hayat biter, 40 -  50 yıl buralara çivi çakılmamış gibi. 
Yüzlerce site binlerce yazlıkcı sayesinde biraz hizmet gelmiş. Belliki burayı yöre millet vekilleri. İlçe ve Büyükşehir Baçkanları bile göz ardı etmiş. İstisnalar hariç. Her yerde bir efsane anlatılır ya,
Atatürke saygısızlık etmişler güya oda burayı cezalandırmış. 
Not Türkiyenin ilk Gazi çiftliklerinden birisi burada, Tekir çiftliği, hikayesi çok ilginç. İlk kurucu ortağı 
Atatürk.
Devlete ait 7,  8 eğitim kampı var bunun hatırına biraz yolda, biraz suda, biraz da elektrikte çalışma
Oluyor tabii.   
Yakında burada bulaşıcı hastalıklar baş gösterir. Sebebinfoseptikler var ama kanalizasyon sistemine bağlı kanal yok. Mantar gibi binalar yazlıklar yükseliyor,  herkes birbirinin üstüne arıtmanın kokusunu motor gürültüsünü salıyor.
Milletin ne yediğini koku analizinde bulabilirsiniz. 

Elektrik kesildi 
Elektrik yoksa klima yok, fır fır bekler rüzgarı
Çok çalıştı ya, bu gün izinli, hafta sonu.
Rüzgar desen, kapı pencere açtırmaz
Dolapta kurbanlıklar çözüldü, Yakında onlarda bizim gibi bozulur ya.
Ağaçlar  sabaha kadar teeccudde.
Sivrisinekler savruldu gitti başka mahalleye
Böcekler de kayboldu ortalıktan, 
Ne iyi oldu.

Ah elektrik sen yokken dahamı iyiydi hayat.
Tel dolaplar! ahh her şey bulunurdu sende,
Sinekler, arılar telin dışında dolanır durur,
Yiyecekler buram buram organikti tel dolapta.
Yiyecekler, kokmaz, komşulara da hak düşerdi.
Artanlardan; kediye, köpeğe tavuğa da hediye,

Ha burası dağbaşı değil ağalar, paşalar!
Şimdi de buradan biraz haberler:
Plajı meşhur Silifke, Susanoğlu Bakanlıklar.
Antalya'ya, Muğlaya, Ege'ye rakibiz aslında,
Gerçek şu ki; keşfedilmeyen yerleri de sayarsak dünyanın en güzel köşesi.

Buraları oralardan geride bırakanları  tek tek bulup madalya takmak lazım. Başka türlü bir güzellik, bir tarih, bir turizim ve bir doğa bu kadar üstü örtülüp önemsiz hale getirilebilir.

Yanlış anlayan anlasın, mukayese yapmak bedava. Gerçek şu ki burası, Yörük-Türk kültürünün hakim, olduğu bir yer. Diğer yerlerde istisna var ama maalesef yabancı kültür, sermaye hakim ve içerde, dışarda avrupada yapamadıkları pislikleri ysoanların çoğaldığı ve hiç bir sesin çıkmadığı yerlet olmuş. Yani yeşilin renginden anladığımız buysa. Silifkemiz böyle olmasın.

Gelelim sadete;

Burada Elektrik kesik, su kesik, yollar toz
Burda devlet unutmuş bizi, hadi gidin siz, Bedavadan yeyip durmayın, der gibi...
Ankarada ki ev, araba sanki bize bedava
Burda dinlenmek mi, burnundan getirirler.
Birazdan internetim de bitecek belki yarım kalacak yazım.

Bizde elektrikler yok dedim ya dağ köyleri ışıl ışıl sanki bize bakıp gülümser.
Sahilde; Şezlong, şemsiye artık yasak bize
Her adımda, caretta yumurtası arar gözler
Cezası ağırya, ayaklarımızın ucuna basarız.
Otuz yıldır çalmayan selamsız bandosu
Çalmak için tekmil her gün denize bakarız.
Bir tane gelse yeri hazır onu kral yaparız 
Gel caretta gel, 30 yıldır beklettiğin yeter.

Buradaki sakinlerin en genci bizim kuşak.
Ortalama yaş; 60 üstü 70 bilemedin 80
Kırk yıl çalışıp didinip para biriktirmiştir 
Temelden girip bir site, bir yuva kurmuşlar.

Otuz yıldır burdalar, ülkenin her yanından
Devlet kurumları, esnafı, pazarcısı, sütcüsü, bamyacısı sanıyor herkes para basıyor...
Fiyatlar nişantaşı!

Bildiğim bir şey var, belkide hissettiğim,
Pis kokular gelir sahillerden, ormanlardan 
Bir tarafta yasak bölge, diğer tarafta imar
Yem yeşil ormanlarımız neden yanıyor 
2B Yasası ne? Allah aşkına ormanı bitiriyor.
Merhamet ağalar, bu vatan kime emanet.

Sesimi kim duyacaksa duysun, kim önlem alacaksa alsın, ama vakit geç olmasın...
Lütfen